Minimalist stil, gereksiz detaylardan arınmış sade ve işlevsel tasarımı esas alır. Ludwig Mies van der Rohe’un popülerleştirdiği “Less is more.” yani “Az çoktur.” prensibi, bu yaklaşımın temelini oluşturur ve gereksiz süslemelerden kaçınılarak tasarımın özünün daha net ortaya çıkması sağlanır. Minimalizm sadece görsel bir tercih değil, aynı zamanda zihinsel bir rahatlık da getirir. Ayrıca sayıca az ancak çok fonksiyonlu parçalara yönelmek, minimal sofraların vazgeçilmezidir.Modern İç Mimari Yaklaşımları
Günümüz iç mekân tasarımında, İskandinav ve Japon estetiğinin bileşiminden doğan Japandi tarzı, minimal sofralarda sıkça referans alınır. Bu yaklaşımların öne çıkan özellikleri şunlardır:
Her iki tarz da estetik ile işlevselliği bir araya getirir, doğayla uyumlu malzeme seçimini ve sakin, dengeli bir atmosferi vurgular.Minimalist Sofra Yerleşimi ve Dekorasyon Öğeleri
Minimalist sofralarda yerleşim düzeni net ve dengelidir. Genellikle masanın tam ortası odak noktası olacak şekilde düzenlenir. Bu noktada tek bir çiçek aranjmanı veya şamdan gibi dikkat çekici bir öğe kullanmak, minimal düzenin etkisini güçlendirir. Yerleşimde simetri veya dengeli asimetri tercih edilebilir; farklı yüksekliklerde objeler konumlandırılarak görsel ilgi sağlanır.
Sofra dekorasyonunda sadelik ve doğallık esastır. Örnek dekorasyon öğeleri şunlar olabilir:
Yukarıdaki önerileri kendi zevkinize göre uyarlayarak, az sayıda ancak özenle seçilmiş öğelerle sofranıza hem sakinlik hem de lüks bir şıklık kazandırabilirsiniz. Unutmayın, minimalist sofranın anahtarı, sadelikle birlikte kaliteli detayları dengelemektir.